27 Haziran 2012 Çarşamba

Ali Kaptan'ın ayrılık sebebi gerçekse !

 Sezon finalinlerine giren diizlerden  izlediğim bir iki  dizi de finale girince TV  de izlemediğim dizilerden bir kaçının finallerini izliyorum. Öyle bir geçer ki zaman dizisini. Dizi bitiyor mu acaba yoksa Ali kaptan diziden ayrılıyor mu derken arama yapıp öğrendiğim bilgilere dayanarak  söylüyorum yeni sezonda dizi 20 yıl sonrasın da başlatılacakmış. Ve Ali kaptan da yaşlı rolü oynamak istememiş. Doğru mudur bilemiyorum ama çok saçma bir gerekçe bu! İzleyice saygı, umursama nerede? Dizinin gidişatını bozar bunu bilmek zor mu? Neden Ali Kaptan'a benzer bir oyuncu bulup ali kaptan rolüne devam edilmedi? Üstelik 20 yıl sonrası oynanacağından sorun da olmazdı.

Cemile ile barışacaklar mıydı rolüne devam etseydi.....

Yeni sezon da dizi de  Osaman da büyür. Çocuk oyuncular muhteşem oynuyorlar şaşırtıyorlar. Tüm bunları Osman anlatıyor sanırım.

Sezon finalin de babasının Osman'a  verdiği  aile fotoğrafını,  babasının uzun zaman gelmeyeceğini tekrar sefere çıkacağını söylemesi üzerine Osman'ın  fotoğrafı babasına verirken duygularını anlatması, üzülmesi al bu fotoğraf sen de kalsın artık bizden uzak özlersin bakarsın  sözleri ile diğer aile bireylerinin ve izleyicinin yüreklerini burktu....

Öyle öfkeliyim ki herkese , herkesi, her şeyi bırakıp yeni öfkelere doğru yol aldım

Öyle öfkeliyim ki herkese , herkesi, her şeyi bırakıp yeni  öfkelere doğru yol aldım

23 Haziran 2012 Cumartesi

Dost aranmadan olunur

Dost bulmak icin pazara dalmaya gerek yok o bombos bir bugday tarlasinda tek basina otururken gelip bulur seni (Kizilderili atasozu)

3 Haziran 2012 Pazar

ve

Bilgisayarı kapatamıyorum .durun yarın gelin. yoruldum

Saatlerimiz bile uygun sen gece uyumuyorsun ben de. yok benuyuyorum saat dilimim uyumuyor:) blog saati ile  uyumluyuz. uyumsuzuz yani

kardeşim diyor ki; ne bu saatte napıyorsun ne işin var? uyumayanlar/uyuyamayanlar da  var ne bu saat niye imiş. ya blog saati farkından ya da ramazan ayındayızdır diyorum kendisinee...

gece daha çok ilham gelir yazılır. Blog saatim gece diye mi ilham geldi ;), :)))

neyse ....

ömürlük sev/sevda

Söz verdim yalnızlığa...... almayacağım seni aramızaa.... :) sistir et yalnızlığı iyi ise almalı . ömürlük olsun lütfen.

çaldım kapını duymadım...

Sevmek için geç mi kaldım?
Evet.
Çaldım kapını duymadın. Hem de kaç kez.
Arka kapıyı deneseydin:)))-Biraz da gülmeye alalım:)

Belki de ev de yoktu duymadı.

Gönül kapısı bu, uydumu sevda tıkırdasa duyulur.

şarkımız bize ait.

Yazıyorum, şarkımızı ayrı tutarak. ( şarkımızı sadece biz biliriz)

Ben beni severdim; Seni sevmeden önce

Ben beni severdim; Seni sevmeden önce - Seni sevmeden önce ki beni severdim!

bir şeyler daha yazacaktım fakat bilgisayar ağır çalışıyor. kitlendi de. ve unuttum haliyle. seri geliyorlar. noldu bu gün geliyor ilham. epey zaman da alıyor... yoruldum da..

Aslın da ben beni seni tanıdıktan sonra daha çok sevdim demek var dı yaa....

Ben sana aşık, sen bana aşık.

Ben sana aşık, sen bana aşık.
Ne sen bilirsin beni, ne ben bilirim seni.

Bu aşk tek başına kalmış ve yok olmuş bir zaman sonra....

Seni o kadar çok sevdim ki senin beni sevmene yer kalmadı.

Seni o kadar çok sevdim ki senin beni sevmene yer kalmadı.

siz kız tarafı mısınız? yok ben tarafsızım:)

Siz kız tarafı mısınız?
yok.
erkek tarafı mı yok.
?
Ben tarafsızım:))
İllah düğün de ayrı mı oturmalı-kız tarafı erkek tarafı. Sohbete mi gelindi? Düğün madem. Düğün de bari tarafsız oturun...

adam küstah bir kıza aşık olmuş.

Adam kıza aşık olmuş kıza yazıyor. Kız sert bir dilde yazmamasını söylüyor. Ben senin gibilere bakmam diyor. İyi yazdın da işin oldu hiç değilse diyerek de adamı küçümsemeyi de ekliyor yazdıklarına o yüreğiyle beyniyle...

Adam ben zaten yazardım. Para, iş olsun diye yazmadım. bir okul da yazdım bir de sana. Okulda yazardım ilimdi bilimdi. Sana yazardım gönlüme engel olamadığımdan yoksa bilmez miyim ki sana yazmamam gerektiğini der. Belki de gene yazarım bilirim böyle ama sen sayma ki ben yazdım yazan o sevdalı gönüldür. Yürekten sevmeyene.
Not : yazı ile cevap vermene gerek yok ben çoktancevabını bilirim...

Belkide kızın zamanı boldu okumayı seviyordu. aşk,haber, bilgi tüm konulara ilgisi sevgisi vardı... ama sevmeyince ne yazsan boş. iyi bir dilde söylemek güzel. anlamalı elbet. aşık olsan da...

kanalları gezerken magazine rastladım bir dakikadan fazla tahammül edemiyorum kasıyor beni. bana çok uzak. yeni bir yer keşfetmek, gitmek güzelliği olabilir. ama sevgili değişip övünmek ne saçma...

blog saatim

Benim blog saati yarına geçti . Yarın ki tarihi gösteriyor. Türkiye den bildiriyorum halbu ki.:)
Saat dilimini değiştirmek gerekiyor.

Gel seninle bir kahve içelim.dumanı üzerinde huzurla

Gel seninle bir kahve içelim. nasıl olsun?
Kahvenin fincanı, kokusu, çeşidi nasıl olsun?
Nasıl bir yer de olsun?
Nasıl olursa olsun seninle olsun.
Dumanı üzerin de beyaz büyük kalın porselen fincan da.
Sen gibi.
Dumanı üzerin de; zorluklar da bile umutlu, huzurlu, yanında olan
Beyaz; temiz yüreğin, onurlu duruşun-zorluklar da bile
Büyük kalın porselen fincan; heybetli, büyük yüreğin,incitilsede sağlam duran
Ve bu kahve hiç bitmesin.
nuran b.

Bir o sen var bir de bir sen var ki o seni ayrı yazarım.

Kendinizi mi yazıyorsunuz?
Hayır Seni.
Seni? Bizleri mi? Yazdıklarınız bunları yaşayanları/insanın yaşayabileceklrini mi?
Bir o sen var bir de bir sen var ki o seni ayrı yazarım.
İstemesem de yazarım, yazılmıştır anlıma çünkü... n.b

İsimsiz olanlar bana ait . bu bir nottur:) her sefer ismimi yazmayayım.. yazanların ismini/ sitesini belirtiyorum haliyle; emektir, özendir, candır ...

biz olamamaktan önce ben olamamak.

Manyak mısın?
Hayır Sen?
Değilim.
Öyleyse sorun nedir?

Sorun biz olamamak! Bencillik; aynı bakış acısın da olunsa dahi. Ahlaklı insan bencil değildir. Bireydir. İyi biridir ve adil.

ne demek

Kelimede, cümlede harflerin biri büyük biri küçük yazmak ne demek? merak ettim.

bir sevgilim var dı adı yanıktı..

Bir sevgilim var dı adı yanıktı. Bu yüzden her geleni yakardı herkere.

hikaye mi? hayat işte .herkesin ki aslın da birer hikaye.

Adam yaz ayların da evin de olmuyordu. Yazları geziyor du. Kızın da dükkana ihtiyacı vardı. Dükkanlar pahalı aklına bir şey geldi. bu evi dükkan olarak kullanmak. Komşuları ile arası nasıl bilemiyor du. Komşular adama yetiştirirler mi? Bir tanıdığı adamı ararmıydı? Akşamları eve git sabah gel zordu orada kalsa saat 21 de de satış olur du iş çıkışların da da müşteriyi almak. Kendi evi gibi davransa adamın komşuları, tanıdıkları açısından olmazdı. Adamın kadın merakı vardı ve yayılmış herkes biliyor du bu bakımdan kendi evi gibi davranması daha iyi idi. yazları ben kiralıyorum:)

Giriş kat oluşu güzel di. Cadde üzeri görünen güzel bir konum da... Allahtan meraklı komşuları yoktu, sıkı fıkı da değildi... Şans kızdan yanaydı. Büyük balkon ve salonu dükkan(butik) yaptı .Derli toplu oturma yerleri de düzgün. Ev ortamında alışveriş yapmak, ikram insanlara güzel geliyordu. Balkon da ve salon da alışveriş cıvıltıları.

Bir de en iyi arkadaş gerek kıza  dimi. Öyle olurya. hem ne güzel olur. kız açısından da müşteriler açısından da.

Ve bir gün kapıda krem rengi tişörtü ile yüzü kızarmış, kızgın, şaşkınlık az ne olduğunu hemen anlamak isteyen yüz gelir. Bu yüz adamın yüzüdür. Evine uğramış tekrar gidecek. ne gelirsin be adam. Neyse ki işin başlangıc günlerin de değiller. 1,5 ay da epey yol katetmiş sevilmiş bir kız. hatta keşke siz burda otursanız diyenler ne de çok. Ev sahile yakın gelenler şu güzel butiğe de uğrayalım diyorlar uğramadan gitmiyorlardı. Para harcamak, alışveriş değildi terapi gibiydi bu güzellik ev kız çok insan kokuyordu. İlkler de korkusu adam hırlı mı huylu mu ya düşmanı varsa gelirse korkuları da gitmişti... evet adam kapı da napacağız... Siz naptığınızı sanıyorsunuz adam diyor... nedese suç tabi. O halde ne mahsuru var bilmeden iyilik yaptınız işte diyor kız... Adam bu ne pervassızlık dercesine bakıyor. Oturun size göre yok ama bayan giysilerine bakmak istersiniz belki diyor.:) hatta karlı çıkarım. Bir değil kaç sevgilinize alırsınız diyincee ....
Siz şimdi gelmemiş olun bu durum yaşanmamış olsun eylül de gelin diyor. Bunca şey içersin de adam neden eylülde diyor bide:) . 12 ay burayı kullanamayacağıma göre... ve bu çekirdek yemek gibi birşey .çalışmak kazanmak mutlu olmak mutlu etmek... güzel ama kendime zaten uzun yıllar zaman ayıramadım havalar soğumadan bende bir yerlere kaçıp dinlenmek istiyorum der.

Başkası olsa hemen polisi arardı . Bu adam öyle biri değildi. Sanki lise arkadaşının samimiyeti olurya, o yılların yaşların güzelliği öyle bir şey vardı araların da onca uzaklık, mesafede ki iki insanın... Adam ne güzel düşünmüş ben niye daha önce düşünemedim der kendince. Düşündürürüz dercesine bakan gülen güzler, gülümseyen dudaklarla bir fincan sütlü kahveyi adamın eline verir kız... Adam şaşkın, hayrandır... Nedir bu kamera şakası mı? yoo şaka değil hayatımın şansı... Şimdi eylül de adam evine geldiğin de evini bıraktığı gibi bulup bu güzellik bu insan gitsin mi? Adam bu güzelliğin insanın peşinden mi gitsin bu güzelliği ruhuna, hayatına, hayatlarına yapıştırsa mı?

Adamın oğlu da var. ya babam yokken evi kullansam dese yok yok bu bölümü koymayalım enteresanlığı bozulurr..  bekar adam  ve kız. çapkınlığıda mı koymasaydık... bir kadın için ailenin bozulması çok kötü. hele bir kaç kız/ kadın için ovvvv berbaatt!!! zararsız çapkın diyelim de masum tatlı yapıcı bir hikaye olsun

nuran becerikli

2 Haziran 2012 Cumartesi

Bir elin nesi var İki elin Sesi Var

Bir elin nesi var iki elin sesi var.

Tek başına yani kendin gezersin, bir eşya bakarsın, tek başına küçük aksesuar,biblo, takı bakmak güzel. ama büyük eşya vb . konser, sinema güzel değil.. tiyatro belki ama ondada yanında ki selam bile vermeyince selamsız yan yana oturmak sıkıcı sinema da da bu durum sıkıcı ama  karşımızdakiler izleyeceğimiz birebir  insanken yanında ki selam bile vermemesi... içten selamlama olmasa da nezaketen olmaması berbat... bari gözünle selamla!

ne diyordum... yani tek konuşmadan tadı çıkmayan gezmeler, güzellikler var.paylaşmayınca tatsız olan. habire de gezen evde duramayanlar, hele akşamları her akşam bide, haftasonu sanki salınmış gibi diyarlar da olanlar.. aslın da tenhada kaçabilmek eğer imkan varsa güzel......  kalabalıkta başka güzel. huzurun sevdiklerin varsa çoğu şey güzel. sevdiklerin anlaşabildiklerinse her şey güzel.  denizi tek izlemek güzel...çayı tek içmek. toplulukla içmekte güzel.politiksiz... 
tek olmamak için karşı cins mi gerekli. duygusallık varsa ne ala. yoksa erkek ya da kadın farkeder mi anlaştıktan sonra. insan olması önemli de işte sorun da bu ya nereden bilecen insan mı? kedi alırsın bilirsin kedidir. kuş alırsın bilirsin kuştur. köpek alırsın bilirsin dimi köpektir. ya insanı ? zaten tanıdık olmayana kötü davranmak serbest bünyelerinde ya... insansa eğer erkekle yaşamak daha mı zor... kadınla mı. ortak özelliklere, ortak olmayan özelliklere bağlı... hayır madem evlenmeyecen/evlenmek istediğin biri yok niye illah eş ya da sevgili aranıyor... bekar ol. medeni duruma göre insalar niye ayrılıyor? toplumda yer almak için gerekli bari ağızlarını kapasınlar, çoğu menfaat ve kendilerini ispat için... böyle olmasaydı süper  olacaktı.... bir el iki el.el elalem olsun insan olsun... da ...da!...

bak şimdi

bak şimdi.

1 Haziran 2012 Cuma

Dünyanın En Sessiz Süpürgesi Rowenta ile Tanışın!

Elektrikli ev aletlerinin güvenilir markası Rowenta yine bir ilke imza atmış. Silence Force Extreme adını verdiği süpürge serisinde güç ve sessizliği bir arada sunmuş. Çıt çıkarmadan çalışırken evimizi dip köşe temizleyen Rowenta ile temizlikte yeni bir döneme adım atıyoruz.

Rowenta Silence Force Extreme dünyanın en sessiz süpürgesi! Düğmesine bastığınızda çalıştığı neredeyse anlamıyorsunuz. Bu sessizliğinin yanında üstün bir temizleme gücüne de sahip.

Torbalı ve torbasız olarak iki ayrı kategoride ve topam 8 farklı renkten oluşan bu süpürgeler gerçekten şahane! Torbasız olanı Çoklu Siklon Teknolojisi sayesinde saatte 300 km hızla tozları süpürgenin içerisine alıyormuş. Aynı zamanda, emiş performansını kaybetmeden evi süpürmek artık çok daha zahmetsiz ve kolay.

Buradan Rowenta Silence Force Extreme’in nasıl çalıştığını izleyebilirsiniz:Rowenta

Rowenta elektriğin zamlandığı günümüzde bizleri düşünmüş ve enerji tüketimi %50 azaltılmış. Tasarım ve renk olarak da hayran kalacağınız bir Rowenta mutlaka vardır. Ben mesela mor olanına bayıldım!

Ayrıca diğer aksesuarları da kullanım konforunu artırmak için özel olarak tasarlanmış, evde hayatınızı gerçekten de çok kolaylaştırıyor. Koltukların altını temizlerken öyle yerlere yatmanıza veya eğilmenize gerek kalmıyor.

Kısacası, evinize sessiz bir güç arıyorsanız, aşağıdaki linke bakmadan geçmeyin derim.


Bir bumads advertorial içeriğidir.

aslın da hangisi Senin evin? Baba/Anne evi mi Koca evi mi?

aslın da hangisi Senin evin? Baba/Anne  evi mi Koca evi mi?