2 Eylül 2013 Pazartesi
28 Ağustos 2013 Çarşamba
Fırıncı Orhan'dan Ekmeğin Hikayesi
Türkiye’de ekmeğin hikayesi Fırıncı Orhan tarafından 1958 yılında Çukurambar’da açılan mahalle fırını ile başladı. Ekmekçilik tarihi ise 8 bin yıl öncesinden; insanların hububatı taşlar arasında kırıp ufaladığı, sonra da bunlara su katıp elde ettiği hamuru yassı bir kaya üzerine yayarak ateşte pişirdiği günlere kadar uzanır. İlkel insan topladığı hububatı ufalardı, aksi taktirde ne çiğneyebilir ne de yumuşatmaksızın sindirebilirdi.
Mısırlılar ekmekçilikten keyif alırdı, dahası onlar için ekmek, yaşamlarının simgelerinden biriydi. Ekmek Mısırlılar için o kadar önemliydi ki ölenler bundan sonraki hayatlarında da yoksun kalmasınlar diye mezarlarına bir parça ekmek konuyordu. Ekmek başlıca gıdaları olduğu gibi maaşlarını da ekmek üzerinden alıyorlardı. Piramitleri inşa edenlere emekleri karşılığında ekmek veriliyordu. Kişinin maddi durumu kaç somunu bulunduğuna göre ölçülüyordu.
Biracılıktan elde ettikleri mayayı ekmek hamurlarını fermente edip şekillendirmede kullanıyorlardı. Ancak hamurun nasıl fermantasyona uğradığını bir türlü çözemiyorlardı. Mısırlılar zamanla değişik unlar kullanıp çeşitli şekiller bularak ekmek somununu bir sanat yapıtı gibi işlemeye başladı.
Yunanistan’da ve Roma İmparatorluğu’nda ekmek zamanla halkın başlıca gıda maddesi haline geldi. Yumurta ve yağ da katılmaya başlandığında ise ekmek artık lüks tüketim maddeleri arasındaki yerini almıştı. Daha beyaz ekmekler zenginlerin, pek tadı tuzu olmayan ekmekle ise fakirlerin sofrasını süslüyordu.
Ortaçağ Avrupa’sında Normanlar ekmekçilikte çavdar kullanmaya, hamurlarını da yorgan altında fermente etmeye başladı. Yayvan ekmekler revaçtaydı, çünkü hem tabak işlevi görüyor, hem de lezzetle yenebiliyordu.
Zamanla birçok toplulukta, pişirilen ekmeğin çeşidine göre Fırıncı Loncaları kurulmaya başladı. Loncalar dürüst fırıncılara kol kanat geriyor hem de topluluk içinde statü kazandırıyordu. 1958 yılında bir mahalle fırını olarak kurulan Fırıncı Orhan 2011 yılında Çukurambar’da yaptığı yatırım ile ekmeğin tarihine farklı bir devrin başlangıcını ekledi. Farklı ve lezzetli çeşitlerini her zaman en taze ve sıcak bir şekilde sunan Fırıncı Orhan geleneksel ekmek çeşitlerinin yanı sıra Dünya mutfağındaki Fransız bageti,ciabatta gb. Ekmekleri de tüketicilere orjinaline en yakın bir biçimde sunarak ekmek fırınlarına yeni bir vizyon verdi.
Fırıncı Orhan bir mahalle fırnındaki sıcaklığı müşterisine sunmasının yanında en kaliteliyi en lezzetli ve en makul olan fiyata satması ile de haklı bir üne kavuştu.
Fırıncı Orhan 7’den 70’e herkesin damak tadına uygun ürünleri ile ekmekçilik tarihindeki yerini hergün daha da çok arttırıyor.
Sizde daha önce Fırıncı Orhan lezzetleri ile tanışmadıysanız bir an önce size en yakın Fırıncı Orhan ile tanışın…
Fırıncı Orhan Çukurambar şubelerinde seçkin ekmek çeşitleri yanında, Fo gurme marketten diledğiniz gurme ürünü alabileceğiniz gibi Dünya mutfağından özel yemekleri tüketebileceğiniz Fo Resto’ya da uğramayı unutmayın.
Bilgi için www.firinciorhan.com.tr
Online sipariş ve catering için www.thegurme.com
Twitter.com/firinciorhan
Facebook.com/firinciorhan
Fırıncı Orhan Çukurambar
Alo Paket: 0312 284 33 33
Rezervasyon: 0312 284 33 06
Fırıncı Orhan Armada AVM
İletişim: 0 312 219 01 99
Fırıncı Orhan ParkOran
İletişim: 0 312 490 08 88
Fırıncı Orhan Okyanus Plaza
Alo Paket: 0 312 283 48 48
Rezervasyon: 0 312 279 22 23
Fırıncı Orhan Dolphin AVM
Alo Paket: 0 312 283 48 48
Fırıncı Orhan Yıldız
Alo Paket: 0 312 438 72 73
Fırıncı Orhan Göksu
Alo Paket: 0 312 280 79 79
Fırıncı Orhan Necatibey
Alo Paket: 0 312 229 03 03
Fırıncı Orhan Çayyolu
Alo Paket: 0 312 241 24 25
Bir bumads advertorial içeriğidir.
http://ush.re/pg7d
Mısırlılar ekmekçilikten keyif alırdı, dahası onlar için ekmek, yaşamlarının simgelerinden biriydi. Ekmek Mısırlılar için o kadar önemliydi ki ölenler bundan sonraki hayatlarında da yoksun kalmasınlar diye mezarlarına bir parça ekmek konuyordu. Ekmek başlıca gıdaları olduğu gibi maaşlarını da ekmek üzerinden alıyorlardı. Piramitleri inşa edenlere emekleri karşılığında ekmek veriliyordu. Kişinin maddi durumu kaç somunu bulunduğuna göre ölçülüyordu.
Biracılıktan elde ettikleri mayayı ekmek hamurlarını fermente edip şekillendirmede kullanıyorlardı. Ancak hamurun nasıl fermantasyona uğradığını bir türlü çözemiyorlardı. Mısırlılar zamanla değişik unlar kullanıp çeşitli şekiller bularak ekmek somununu bir sanat yapıtı gibi işlemeye başladı.
Yunanistan’da ve Roma İmparatorluğu’nda ekmek zamanla halkın başlıca gıda maddesi haline geldi. Yumurta ve yağ da katılmaya başlandığında ise ekmek artık lüks tüketim maddeleri arasındaki yerini almıştı. Daha beyaz ekmekler zenginlerin, pek tadı tuzu olmayan ekmekle ise fakirlerin sofrasını süslüyordu.
Ortaçağ Avrupa’sında Normanlar ekmekçilikte çavdar kullanmaya, hamurlarını da yorgan altında fermente etmeye başladı. Yayvan ekmekler revaçtaydı, çünkü hem tabak işlevi görüyor, hem de lezzetle yenebiliyordu.
Zamanla birçok toplulukta, pişirilen ekmeğin çeşidine göre Fırıncı Loncaları kurulmaya başladı. Loncalar dürüst fırıncılara kol kanat geriyor hem de topluluk içinde statü kazandırıyordu. 1958 yılında bir mahalle fırını olarak kurulan Fırıncı Orhan 2011 yılında Çukurambar’da yaptığı yatırım ile ekmeğin tarihine farklı bir devrin başlangıcını ekledi. Farklı ve lezzetli çeşitlerini her zaman en taze ve sıcak bir şekilde sunan Fırıncı Orhan geleneksel ekmek çeşitlerinin yanı sıra Dünya mutfağındaki Fransız bageti,ciabatta gb. Ekmekleri de tüketicilere orjinaline en yakın bir biçimde sunarak ekmek fırınlarına yeni bir vizyon verdi.
Fırıncı Orhan bir mahalle fırnındaki sıcaklığı müşterisine sunmasının yanında en kaliteliyi en lezzetli ve en makul olan fiyata satması ile de haklı bir üne kavuştu.
Fırıncı Orhan 7’den 70’e herkesin damak tadına uygun ürünleri ile ekmekçilik tarihindeki yerini hergün daha da çok arttırıyor.
Sizde daha önce Fırıncı Orhan lezzetleri ile tanışmadıysanız bir an önce size en yakın Fırıncı Orhan ile tanışın…
Fırıncı Orhan Çukurambar şubelerinde seçkin ekmek çeşitleri yanında, Fo gurme marketten diledğiniz gurme ürünü alabileceğiniz gibi Dünya mutfağından özel yemekleri tüketebileceğiniz Fo Resto’ya da uğramayı unutmayın.
Bilgi için www.firinciorhan.com.tr
Online sipariş ve catering için www.thegurme.com
Twitter.com/firinciorhan
Facebook.com/firinciorhan
Fırıncı Orhan Çukurambar
Alo Paket: 0312 284 33 33
Rezervasyon: 0312 284 33 06
Fırıncı Orhan Armada AVM
İletişim: 0 312 219 01 99
Fırıncı Orhan ParkOran
İletişim: 0 312 490 08 88
Fırıncı Orhan Okyanus Plaza
Alo Paket: 0 312 283 48 48
Rezervasyon: 0 312 279 22 23
Fırıncı Orhan Dolphin AVM
Alo Paket: 0 312 283 48 48
Fırıncı Orhan Yıldız
Alo Paket: 0 312 438 72 73
Fırıncı Orhan Göksu
Alo Paket: 0 312 280 79 79
Fırıncı Orhan Necatibey
Alo Paket: 0 312 229 03 03
Fırıncı Orhan Çayyolu
Alo Paket: 0 312 241 24 25
Bir bumads advertorial içeriğidir.
http://ush.re/pg7d
Etiketler:
fırıncı,
Orhan
Hiç yorum yok:
20 Ağustos 2013 Salı
Geçmişe takılıp kalmayın, orada yeni hiçbir şey yok .
"Geçmişe takılıp kalmayın, orada yeni hiç bir şey yok ."
18 Ağustos 2013 Pazar
17 Ağustos 2013 Cumartesi
adı aşk
Kaçtığın kadar kovalanırsın, kararında olsan da geliyorum demez, aramakla olmaz, bir şey yapmaksızın dursanda o çarpar.Adı Aşk!
renkli ampullarla çabuk, iç açıcı değişim
odaya girdiğimde aa ne güzel dedim. bilgisayar ekranında bloğumun kırmızı rengi iç açıcı geldi. hava biraz karardı ekranın ışığı ve kırmızı renk güzel geldi. aslında kırmızı, mavi, turkuaz, sarı, lacivert renglerde ambul alacaksın isteğine göre kullanacaksın. ortam rengi çabucak zahmetsiz değişecek renk katacak:))
madem madem
Seni duygularıma, gönlüme yasakladım. en az 100mt. uzak dur bari... 1000mt. imkansız. 100 mt. bir nebze nefes aldırır...
16 Ağustos 2013 Cuma
15 Ağustos 2013 Perşembe
14 Ağustos 2013 Çarşamba
kem küm
eemm keem kümmm .napayım onca zaman geçince kelimede kalmadı kalsada başka zamanlardayız...
sebzeyemeği ile pilav, salata ile lahmacun, çayla simit, cipsle cola , benle sen:)) yok bu sonuncusu olmadi galiba.
sebzeyemeği ile pilav, salata ile lahmacun, çayla simit, cipsle cola , benle sen:)) yok bu sonuncusu olmadi galiba.
Not defterime yazıyorum seni hatırlayayım diye. gene unutuyorum:))
Not defterime yazıyorum seni hatırlayayım diye. gene unutuyorum:))
Hiç aklımdan çıkmıyorsun ki denincesi de var...
neyse böyle şeyleri yazmaya başlaınca çorap söküğü gibi gidiyor . çıkayımm ...
Hiç aklımdan çıkmıyorsun ki denincesi de var...
neyse böyle şeyleri yazmaya başlaınca çorap söküğü gibi gidiyor . çıkayımm ...
Ünlemsiz, virgülsüz, soru işaretsiz güzel hayatlarımız olsa cihanda
ayrılık yazıları okuyunca üzülüyorum hele ayrılış şekli şekilsizse! Erkekler ayrılırken insan olun. İnsan kalın diyemiyorum çünkü insanlığı yoksa kalanı var mı? Çok az erkek insan kalır. Beraberken de insan değilse bir de ayrılırken:((( beraberken iyi de ayrılırken kötü ise olmadı erkeğe yakışmaz. nedense erkeğe yakıştırılmaz böylesi kabalıklar oysa bilakis! nokta. bunları şunları onları bizleri, sıkıntıları, aşkları hele karşılıksızı, hilelisini ..burda yazmayayım diğer bloğumda fazlaca yazdım zaten diyorum .duramadımm gene... haksızlıklara karşı duramam da... hala...
Ünlemsiz, virgülsüz, soru işaretsiz güzel hayatlarımız olsa cihanda ömür noklana dek ve uzun güzel süren yaşamlarımızla... böylesi iki cihana taşır güzellikleri.
Ünlemler güzel şaşırmalarımız da, soru işaretleri merak, yeni bir şey öğrenmekte, insnaların yararına bilgi almak istediğimizde, virgül güzelliklerin devamnda olsa ne güzeell olurr du.
Ünlemsiz, virgülsüz, soru işaretsiz güzel hayatlarımız olsa cihanda ömür noklana dek ve uzun güzel süren yaşamlarımızla... böylesi iki cihana taşır güzellikleri.
Ünlemler güzel şaşırmalarımız da, soru işaretleri merak, yeni bir şey öğrenmekte, insnaların yararına bilgi almak istediğimizde, virgül güzelliklerin devamnda olsa ne güzeell olurr du.
İstanbul değil suçlu olan
Hep derim!!! Şehre suç atmayın. insansan her yerde insansındır. başka Şehirler de, Ülkeler de farklı isen zaman farkı, değişiklik olmaksızın bu senin kişiliğin..
yere, duruma, insanına göre davranmak menfaatten! Burası İstanbul! İstanbul'un sucu değil. İstanbul'u böyle yapan kişilerin suçu. İstanbul tüm güzelliği, büyüklüğü ile dururken suçlu mu?
11 Temmuz 2013 Perşembe
Görevimiz Diesel Reboot!
Diesel, yakın zamanda yeni bir kampanyaya, daha doğrusu bir projeye başladı. #dieselreboot projesi Diesel’in diğer işleri gibi oldukça yaratıcı ve cesur.
Projenin merkezinde tumblr var. dieselreboot.tumblr.com adresine girdiğinizde Diesel size moda ile ilgili çeşitli görevler veriyor. Bu sayede Diesel bir marka gibi değil özgürce konuşabildiğiniz bir platform gibi davranıyor ve insanların, özellikle Y kuşağının bu platformla kendini daha iyi ifade etmesini sağlıyor.
Mesela bu haftaki görev: "What makes an icon?" yani; “Bir ikonu ikon yapan nedir?” Siz soruya kendi tumblr’ınıza yüklediğiniz görsellerle cevap verebiliyor, farklı hashtag’lar kullanarak Twitter, Instagram ya da Vine üzerinden paylaşımda bulunabiliyorsunuz.
Paylaştığınız içerikler Diesel Reboot tumblr sayfasında yer alıyor. Böylece paylaşımınız milyonlara ulaşırken bakış açınız Diesel’in tumblr sayfasında boy göstermiş oluyor.
Proje, lansmanında “Hikayemi kendim yazarım.” “Yaratıcılık benim silahımdır.” gibi bizim Gezi Parkı olayları nedeniyle aslında çok da yabancı olmadığımız kavramları kullanması açısından oldukça ilginç.
Siteye bir göz atın derim. Projenin manifestosu ise burada: jeanslab.tumblr.com
Bir bumads advertorial içeriğidir.
Projenin merkezinde tumblr var. dieselreboot.tumblr.com adresine girdiğinizde Diesel size moda ile ilgili çeşitli görevler veriyor. Bu sayede Diesel bir marka gibi değil özgürce konuşabildiğiniz bir platform gibi davranıyor ve insanların, özellikle Y kuşağının bu platformla kendini daha iyi ifade etmesini sağlıyor.
Mesela bu haftaki görev: "What makes an icon?" yani; “Bir ikonu ikon yapan nedir?” Siz soruya kendi tumblr’ınıza yüklediğiniz görsellerle cevap verebiliyor, farklı hashtag’lar kullanarak Twitter, Instagram ya da Vine üzerinden paylaşımda bulunabiliyorsunuz.
Paylaştığınız içerikler Diesel Reboot tumblr sayfasında yer alıyor. Böylece paylaşımınız milyonlara ulaşırken bakış açınız Diesel’in tumblr sayfasında boy göstermiş oluyor.
Proje, lansmanında “Hikayemi kendim yazarım.” “Yaratıcılık benim silahımdır.” gibi bizim Gezi Parkı olayları nedeniyle aslında çok da yabancı olmadığımız kavramları kullanması açısından oldukça ilginç.
Siteye bir göz atın derim. Projenin manifestosu ise burada: jeanslab.tumblr.com
Bir bumads advertorial içeriğidir.
Etiketler:
Diesel,
Reboot
Hiç yorum yok:
4 Temmuz 2013 Perşembe
Doğa 'İsyanım Budur' Dedi
Güçlü sesi ve yorumu ile dikkat çeken Doğa, yepyeni albümü #isyanımbudur ve tazelediği imajı ile karşımızda!
http://ush.re/6awmHafızalara kazınan şarkılar bu kez Doğa’nın yorumuyla dinleyicilerle buluşuyor. Nazan Öncel’in unutulmaz şarkısı “Bana Özel”, Mirkelam’ın duygusal hitlerinden “Ararım” ve yıllar öncesinden tanıdığımız Selda, Bergen ve Nurperi tarafından seslendirilmiş şarkıları yeni düzenlemeleriyle bu albümde dinliyoruz.
.jpg)
Sözü, Ülkü Aker’e, müziği, Coşkun Sabah’a ait olan şarkının video klibi, Bedran Güzel yönetmenliğinde, Veli Kuzlu görüntü yönetmenliğinde iki günde iki farklı mekan ve konsept ile çekildi.
Arşivlik bir albüm niteliğinde olan ‘İsyanım Budur’ albümü DMC etiketiyle raflardaki yerini aldı.
İşte yazın enerjisini taşıyan Doğa klibi;
Web sayfası: dogaustundag.com
Twitter: twitter.com/dogaustundag
Facebook: facebook.com/dogaustundag.doga
Bir bumads advertorial içeriğidir.
Etiketler:
doğa
Hiç yorum yok:
3 Temmuz 2013 Çarşamba
eskiden gazete kokusu farklıydı
Eskiden gazete kokusuda farklıydı. Zihinde, yürekte bıraktığı tad başkaydı. Artık mürekkebi bile sahte, ucuz boyadan kullanılıyor...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)