31 Ekim 2011 Pazartesi

olsa Ne alâ...


Şu an kırmızı bir arabam olsa atlasam tek başıma sakin bir yere gitsem ne iyi olur du. Ama nolur bari 2-4 gün düzenbaz insanların olmadığı yer olsun. Kadın gözüyle bakmayanlar, dolandırmak için fırsat aramayan, kavga çekişmenin olmadığı sapkınlığın olmadığı,  yerde nefes alsam. hatta iyi insanlarda olmasın. İnsanlardan uzak doğa ile kafa dinleyebilsem. Sadece garson olsun siparişlerimi getirsin. Temiz konforlu doğanın olduğu yer kafamı dinlendirsem.

Bir iki kişi olsun ama insan olsun. Kimsin nesin ne fayda alabilirimlerin olmadığı sadece ve sadece insansın insan diye verilen güzel içten selam olsa. Salepini yudumlarken güzel doğadan bahsedilse. Film sinema konuları da olmasın. Bilgisayar 1-2 günde 1-2 kez belki... telefonlar olmasın. Oh ne güzel . Hayali de dinlendirdi . Arabam olamaz İstanbul trafiğinde vahşi insanlarla boğuşmam zor. Ama sakin zaman da yada az arabaların olduğu işıklı yolda tek başıma sakin güzel yolculuk yapsam temiz havanın solunması ve sesi olsun .birazda klasik müzik. Sesle müzikte dinlemeyeyim. termosta çayım ve istediğim yerdeyim.. Ne alâ... Ruhumu, beynimi, bedenimi dinlendirmek için çok güzel olurdu ara sıra böyle. Ki dostlarlada gidilen yerler olduğundada. Ama şimdi ruhumdan taşan beynimden taşan yığıntı olmuşları atmak bir nebze bir nebze az bir kaç nebze için isterdim...  işleri, insanları,olsaları, olmasaları, keşkeleri düşünmeksizin geçirilen bir kaç gün...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder